


Domuz Çukuru
Modern Bir Robinson Hayatı : Domuzçukuru
Datça'nın yanı başında karayolunun olmadığı her şeyden uzak bir koy. Elektriğini jeneratörden, suyunu kuyudan alıyor. Vericilerin yetersiz olması nedeniyle radyo dinlenemiyor, televizyon seyredilemiyor. Medeniyetten böylesine uzak bir yerde olmasına rağmen ; berrak sularda yüzerek, derin maviliklerde dalarak, çam ormanlarının mis gibi kokusunu soluyarak huzur içinde romantik bir Robinson hayatı yaşayabileceğiniz bir yer.
Yüksek tepelerden başlayıp aşağılara kadar serpilmiş tarihi
kalıntılar, koyun eski bir Rum Köyü olduğu konusunda ip uçları veriyor. Vadi
sırtlarından denize kadar uzanan 70 dönümlük arazi çam ormanıyla kaplı. Ağaçların bittiği yerden başlayan 600 metre
uzunluğundaki kumsalın gündüzü kadar gecesi de görülmeye değer özellikler
taşıyor. İri taneli kumlara uzanıp, dalgaların eşliğinde, şehir akşamlarında
göremediğiniz kadar çok yıldızlı, berrak bir gökyüzü manzarasıyla hayallere
dalabilirsiniz.
Domuzçukuru ismini , yıllar önce çevrede bulunan incir ağaçlarının dibine düşen incirleri yemeye gelen yaban domuzlarından almış.
Yalnızca denizden ulaşımı olan Domuzçukuru, Knidos'a veya Marmaris'e doğru Mavi Yolculuğa çıkan yatların da uğrak noktası